Garanti BBVA ve KAGİDER iş birliğinde düzenlenen “Kadın Girişimci Buluşmaları” özel bir çevrimiçi etkinlikle gerçekleştirildi.
Etkinlik Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nın geçmiş yıllardaki kazananlarının katılımıyla, Yekta Kopan’ın sunuculuğunda farklı oturumlarda gerçekleşti. Farklı oturumlarda gerçekleşen etkinliğin “Sürdürülebilir Bir Dünya ve Toplumsal Kalkınma İçin Fark Yaratan Kadın Girişimciler “başlıklı oturumuna TABİT A.Ş kurucu ortağı Tülin Akın, Defne Pelet kurucusu Ayşegül Abacı, GeneOn kurucusu Begüm Aytan, Medlis kurucusu Melis Büyüksan katılım sağladı. Dönüşümlü olarak gerçekleşen oturumda katılımcılara girişimleriyle ilgili merak edilenler soruldu.
Oldukça bilgilendirici ve keyifli bir şekilde gerçekleşen oturumda moderatör Yekta Kopan, Tülin Akın’a Tabit’le ilgili merak edilenleri sordu.
Kopan: Tabit neler yapıyor?
Akın: Tabit 2004 yılında kuruldu. Kurulduğundan bu yana Türkiye’de bilgiye, iletişime ve teknolojiye kapalı ve uzak olan çiftçiyi bilişime ve teknolojiye yaklaştırma gayreti içinde olduk ve Türkiye ile sınırlı kalmayıp bu girişimi sınırların ötesinde milyonlarca çiftçiye de katkı sunduk ve sunmaya da devam edeceğiz. Amacımız küçük aile çiftçiliğini teknolojiyi kullanarak güçlendirmek ve bir anlamda da değişime ve dönüşüme hazırlamak. Biz Türkiye’nin ilk tarımsal pazarlama sitesini (tarimsalpazarlama.com) 2004 yılında kurduk. Böylelikle tarımsal pazarlamayı dijital ortama taşımayı hedefledik. Süreç içinde çiftçilerin telefonlarına tarımla ilgili her türlü bilgi ve içeriği SMS yoluyla ulaştırdık. Son 5 yıldır da Aydın’da Koçarlı-Kasaplar mahallesinde Vodafone Akıllı Köy’ü kurduk. Burada sahada uygulama yapıyoruz. Gerek yurt içi gerek yurt dışı sektörle ilgili herkese sahada rol model oluyoruz. Şu günlerde de Cezayir’de bir proje üstünde çalışıyoruz. Yine aynı şekilde Azerbaycan’da kurulacak olan 3 Akıllı Köy projesine danışmanlık-destek hizmeti veriyoruz.
Kopan: Akıllı Tarım konusunda bütün dünya bilinçli değil. Siz bu çalışmalarınızla özellikle kadın girişimciliği konusunda bir farkındalık yaratabildiniz? Kadınların bakış açısı nasıl, dahil oluyorlar mı sürece?
Akın: Biz sektörde kadın erkek ayrımı yapmıyoruz ama teknolojiyi kullanma ve işlerine dahil etme noktasında kadınlarımızın daha istekli ve katılımcı olduğunu gözlemliyoruz. Özellikle de küçük aile çiftçiliğinde kadınlarımız çok yoruluyorlar. Eğer hayatlarını kolaylaştıracak bir teknolojiyse onu kullanmak istiyor. Bu alanda iş birliklerine de önem veriyoruz.
Tarımda teknolojiyi önemsiyoruz çünkü geleceğimizi korumak istiyoruz. Mesela su kullanımı. Su tüketimi istatistiklerine bakılarsa tükettiğimiz suyun %70’i tarımsal sulama kaynaklı. Bu çok yüksek bir oran. Artık herkesin konuştuğu bir konu var, sadece Türkiye’de değil tüm dünyada. Küresel iklim sorunu ve buna bağlı gıda krizi. Bütün dünya şu an bu sıkıntıyı yaşıyor ve mevsimsel üretimi yapamıyor bu şartlardan dolayı. Çiftçiler tarımdan kopuyor zamanla, bırakıyor tüm dünyada. Eğer doğru tarım tekniklerini kullanırsak bu çok büyük fayda sağlayacak. Üretmek değil sadece doğru teknikle üretmek.
Kopan: Peki bu konuda bir öneriniz var mı?
Akın: Çiftçilik üstü açık bir fabrika. Duvarları yok, koruması yok. Eğer doğru ve sağlıklı üretim aşamaları gerçekleştirilmezse bu çok daha büyük problemleri de beraberinde getirir. Biz tüketiyoruz, bebekler tüketiyor. Yani yaşamımızı doğrudan etki eden bir etkinlik. Bu yüzden tarımsal üretime teknik olarak bakmak zorundayız. Şehir hayatından sıkıldım, tarım yapayım diyerek yapılacak bir uğraş alanı değil. Eğer tarım yapacaksanız, köyü, kırsal yaşamı bilmelisiniz. Romantik bir eylem olarak görülmemeli. Biz mesela bu konuda eğitimler veriyoruz. Eğitimlere katılan pek çok kişi eğitimin sonunda bu iş bana göre değil diyerek bıraktı. Yani kolay değil. Bilgili, bilinçli, kararlı olmak gerekiyor. Bu konuda bilinçlendirici bir de kitap yazdık: Çiftçilik 101: Köy’e Dönüş ve Tarıma Başlama Rehberi – Coşkun Yıldırım. Kitabı web sitesi üzerinden temin edebilirsiniz. Kitabı almak için tıklayınız.